Bir kaktüs gibi

Zaman zaman can acıtan, ama özen isteyen. 

Sıcak seven, güneşe aşık, ama soğuğa dayanıklı. 

Kalıcı, sadık ve bir o kadar dikenli.

Bir gün batımında izlerini süreceğiniz, o manzara.... 

Yeryüzündeki hiçbir canlının kolay kolay bulamayacağı, göremeyeceği kadar eşsiz ve şaheser. Dokunduğunda belki çok tehlikeli, ama dünyada yapılabilecek en büyük çılgınlık. 

Koşmak, yeşillikler arasında, uçmak maviliklere, gözlerinde toprak rengine yürümek...

Topraktanmışçasına saçları, huzuru, aşkı....

Ve gün batımının o muhteşem renklerini aynı anda görebilmek.

Bir kaktüs bedenli, kaktüs egzotikliğinde ama bir o kadar da içi harikalar dolu bir insan;

Onunla gün batımının rengi, düş 

Onunla çiçeklerin kokusu, ruhların özgürlük kokusu.

Sevgisi, kolları ve sıcaklığı

Ancak bir günbatımında bu kadar huzuru bulabilirsiniz

Ancak bu kadar yeryüzündeyken gökyüzündeymişçesine hissedebilirsiniz

Onunla olmak, güneşe koşabildiğini hayal etmek

Onunla olmak, cılız sazlıkların altında yürüyebildiğince yürümek... 

Onunla olmak, yaşayan her şeyi sevmek...

Onunla olmak, tüm kaktüsleri kucaklamak...

Onunla olmak, topraktan evler inşa etmek...

Onunla olmak, hep o sarı ışığın olduğu yöne gitmek...

Durmadan, koşarak ve el ele

Renkleri içip

Kuşlar gibi göçüp

Ve kaktüsler gibi 

Güneşe aşık, 

güneşe vurgun 

Ve bir gün 

Çok uzaklara el ele gitmenin hayali...