En temiz bilinçaltım; O gece

Ne kadar sığ ve ne kadar içine kapanık bir hayat yaşamışım meğer. Neleri gözümde büyütmüşüm bir hiçlerken. Kimlere bahşetmişim içimdeki gökyüzünü? Sesimi kimler için yormuşum, kimler için atmış bu sana aç olan kalbim. Meğer tokmuş gözümde gönlümde. Büyütmüşüm de büyütmüşüm insanları gözümde. Ama bende büyümüşüm. İçimdeki sen açlığını doyuramamışım yıllar boyu. Çünkü seni geç tanımışım. Hayatım boyunca insanlardan hep gitmişim ben. Hepsi kalmaya, savaşmaya değmeyecek insanlarmış. Ama sonunda savaşmaya değecek TEK insanı bulmuşum meğer. Hayal dünyamı hunharca işgal edenlere inat, ne temiz bir bilinçaltıymışsın sen. Ne güzel. Sadece senin olduğun, hiçbir canlının olmadığı tek bilinçaltı. Kalbimdeki en müthiş hazine. Ah hazinem... Gitmeyi hiç düşünmediğim, düşünmeyeceğim tek insan. Ki bilir misin ay, güneşinden asla vazgeçmez. Hem vazgeçerse ay ışığını hangi kaynaktan alır? Nasıl ısıtabilir içini? Peki güneşi nasıl yaşar ay'dan beslenemezse? Nasıl kalkar ayağa? Tek unutmak istemediği insanı unutmaya zorlanırsa, acımaz mı yüreği? Yaşanmışlıklar acıtır, sen benim hatırlamak istediğim en güzel yaşanmışlığım, hatırlayacağım tek aşk, tek kalp çarpıntım, ilk titreyişlerim, duygularıma tamamiyle sahip olan, bana beni hatırlatan ve ben olmaktan korkmadığım tek varlık... 


Sanki yüzyıllardır tanıyormuşçasına, sanki hayallerimiz hep aynı yoldan geçiyormuşçasına ve bazen çok fazla özlem dolu şeyler biriktiriyorum içimdeki bu gökyüzünde. Bu gökyüzünün tek baş kahramanı sen, ona deli divane olan ise sadece ben. Ne güzel bir döngü, ne hoş bir ahenk seni sevmek. Güneşim bilmek seni... Kalbinin, kıvrımlarının ve sıcaklığının tam içinde olmak... 

Sıcaklığın ışığımı sonsuza kadar kavrasın istiyorum. Sonunu düşünmüyorum, sende tutulmak istiyorum ben. Başlangıcını düşünmediğim gibi. Işığına kapılıp, iyi ki içimdeki gökyüzüne almışım da o tahttan indirmemişim seni. İyi ki... Yıldız ışığı gibi doğuyorsun gecelerime. Sen ve ışığın... Gökyüzüne dalarken gördüğüm en çarpıcı doğaüstülük...

Sen ve o kırılgan kalbin...



Seninle geçirdiğimiz her an, her saniye o kadar özel ki.. Seni düşündüğüm her an yeniden doğuyormuş gibi hissetmek... Geçirdiğimiz o gündüzler, o geceler... Ve sıcaklığını derinlerimde hissettiğim, saçlarının kıvrımlarına karıştığım o gece... Hani Ay'ın tepede olup üzerimize vurduğu, sana bir kez daha aşık olduğum ve bu aşktan vazgeçmemem gerektiğini bir kez daha anladığım o gece.  Mumların bize eşlik ettiği, sana doyamadığım o gece. Yüzünü, kokunu, saçlarını ve kalbinin çarpıntısını unutamadığım o gece. Ve seni sen olduğun için sevdiğim o geceler, o gündüzler, o saatler, o saniyeler, o saliseler. Özlemim sana birikiyor, içimdeki gökyüzü taştı taşacak. Demek gerçekten sevmek ve sevildiğini hissetmek böyle bir şeymiş. İnsan böylesine yüce hissedebiliyormuş. Kalbini mühürleyebiliyormuş, onu sevdiğinden başkası düşünmüyormuş...

Bunları yüzüne söylemeyi ne kadar çok isterdim biliyor musun? Ama ben bunları hissettiğini biliyorum. Böyle bir kadınım ben, hislerimi yazarak ifade etmeyi seviyorum, çünkü yüzyüze sana bunları söylerken sesimin titremesinden, gözlerimin dolmasından o kadar korkuyorum ki...


Hep doğ geceme... Hep gökyüzümün vazgeçilmesi ol, en zor anlarımda yanımda olan ve hasretinden rüyalarımda bile deli gibi görmeyi dilediğim. Hep ol sen... Ve hep Ay'ına inan. O gökyüzünde olmadığı zamanlar da bile inan. Çünkü bil ki ne olursa olsun yanına koşacak, o boşluğu sevgisiyle sonuna kadar dolduracak...


Vic.

Yorumlar

Popüler Yayınlar