Bir şarkı, üç evre : Kayboluş
Hayat şarkı misali. Farklı evrelerden oluşan bir eser adeta.
Şarkının belli bir tarzı yok. Duymak istediğiniz tarzda, duymak istediğiniz
duygularda. Sadece kendimiz bu şarkıyı belirleyebiliyoruz hayatımızda. Bu
dünyaya gelme nedenimizin ne olduğunu anlayabilmemiz için aydınlatıcı
niteliğinde. Doğum-Yaşam-Ölüm evresi kadar saçma belki. Bu evrenin tek
değişmeyen gerçeği ise, yaşam evresi. Hep dengede. Tüm gerçekçiliğiyle, tüm can
yakıcılığıyla. Bir tek onun yeri değişmiyor. Tek sabit kalan şey o oluyor.
Hayatımızdaki tüm acılarla, mutluluklarla, korkularla, sevgilerle bu şarkıya
ister istemez giriş yapmış oluyoruz.
Şarkının ortalarına gelirken acı, daha da derinlere inerken
daha da acı. Aslında çok güzel bir şarkı, ama hissettirdikleri yaralayıcı. Düşüş
gibi. Düşünüş gibi. Öylesine melankolik yapıyor ki bu melodi ve duygu
yoğunluğu, dibe çöküp benliğini kaybettiriyor. Üşütüyor, titretiyor içi. Sızlatıyor.
Ne yapacağını bilemiyorsun. Paranoyalarının labirentlerinde kayboluyorsun.
Şarkının bu evresi, ne kadar acı da olsa epey düşündürücü ve melodik. Belki de
en acı şeylerin sonunda bir aydınlık olduğunun habercisidir bu bölüm? Bu bölüm
Ay’ın karanlık ve melankolik yüzü gibi. Karanlığın içindeki tek ışığa tutunmak
gibi.
Son evreye gelirken bitmesini istemediğimiz bir şarkıya
dönüşüveriyor. Önceki acı yerini şairaneliğe ve
masalsı bir tada bırakıyor.
Hüzün verici ve bir o kadar da huzurlu. O kadar güzel bitiyor ki, yaşanılan tüm acılara değercesine.
Biraz daha fazla duymaya ihtiyacımız oluyor. Biraz daha. Ama gün geçtikçe bu
son evreyi daha da az duymaya
başlıyoruz. Ve şarkı tamamen bitiyor.
Tüm kayıplarımızla, o güzel tınılarımızla, tabiat ana ile kucaklaşıyoruz. Şarkının
bu bölümü ise yıldızlar gibi. Her an kayıp, aniden kaybolup hüzne boğacak
gibi...
Kayboluş gibi...
İnsanlığın evreleri tıpkı bu 3 bölümlük bir şarkı gibi. Oysa
ne kadar acı verse de hep 2. bölümde olmak istiyoruz. Hep karanlıkta o ışığa tutunmak
istiyoruz. Bizi bekleyen sonu kabul edemiyoruz. Bu bir hayat, bir ilişki, bir
dostluk, bir arkadaşlıkta olabiliyor çoğu zaman...
Doğup büyüyerek, yaşayıp öğrenerek ve deneyimleyip
kaybederek anlıyoruz bazı şeyleri.
Her güzel şey bir gün solup gidiyor. Ne
olursa olsun.
Duygu Kara
Yorumlar
Yorum Gönder