Soğuk bir hafıza kaybı




Siz hiç “acaba neden burdayım, neden bu insanlarlayım, neden yaşıyorum, bu dünya da ne tür bir yer?” hissine kapıldınız mı? Hiç hissettiniz mi bir an için karşınızdaki her şeyin gözünüze yabancı göründüğünü, her şeyin silinip sanki yok olduğunu, hafızanızı kaybetmiş gibi şaşkınlıkla etrafa bakındığınızı? Ben hissettim. Şuan bile bunu hissediyorum hatta. Sanki kendi kendimin yabancısıyım. Dünya hiç tanıdık değil, yüzüme düşen lapa lapa o kar bile beni kendime getiremiyor. Seçeceğim yönler var. Ayrık iki yol.  Sağa dönsem çamurlu bir yol, sol ondan da beter. Kafamı kaldırıp yönümün gökyüzü olmasını diliyorum. Belki gerçek yönüm budur. Belki bu yönü seçersem dünyayı anlamaya bir fırsatım olur. Belki. Umut etmeyi seviyorum. Bir şeyleri umut etmek bana güç veriyor. Düşüncelerim çok hızlı. Tüm yağmurlardan, lapa lapa yağan kardan. Hızına yetişmek imkansız. Düşünmemek ayrı bir ödül. Düşünmek can yakıcı. Neden ben karlı bir havanın ardından doğan sahte bir kış güneşi gibi hissediyorum kendimi?
Şuan olduğu gibi yanıltıcı... Bir an karlarla kaplı, bir an güneşli. Neye inanacağını şaşırmış bir şekilde kala kalmış...

Bugün hafızam tam olarak böyle. Sanki on milyar yıldız kanatlanmış gibi. Güneşin kara kışla çeliştiği gibi. Kaldırımların su birikintisiyle kavga edişi gibi. Yüzyüze konuştuğun insana bir anda yabancılaştığın gibi.
Kendine yabancılaştığın gibi, keşkeler gibi.
Gibiler gibi...

Ben.. soğuk bir hafıza kaybındayım. 

Düşünüyorum. Düşünmek acı veriyor, görmezden gelmek acı veriyor. Her şey, her anı, her silüet...Peki neden acılar hayatımızın tek odak noktasıyken onlardan sıyrılıp hafızamızı yenilemiyoruz?

Karlı bir İstanbul günü... Çalışma masamın en soğuk köşesinden yazıyorum. Belki bilinmezliğe doğru ilk adımlarını atan bir çocuk, belki kendinden emin ve hayatı her seferinde sorgulayan bir kadın olarak.
Kime ne söyleyeceğimi bilmiyorum. Kime sitem etsem, kime bağırıp çağırsam. Evimi bilmiyorum, gideceğim yollar belirgin ama neyi seçeceğim konusunda bir fikrim yok. Vazgeçtiğimi düşünmeyin. İnancım hala ayakta. Tek hayata tutunma nedenim. İnsanlara tek söyleyeceğim şey,

Beni kirli hafınazından ve pislik dolu hayatınızdan uzak tutun.




Duygu Kara

Yorumlar

Popüler Yayınlar