hatıralar ve hatalar

Hatırlıyorum da. 
Epey mutlu bir çocukluk geçirdim ben...
Hiç uzamayan küt saçlarım 3 tekerli bisikletim vardı 
Doğum günlerim eğlenceli geçerdi 
Abimle haberleri sunardık. 
Haberleri sunmadan önce ablama makyaj yaptırırdım. 
Rujun tadını çok sever her yerime bulaştırırdım. 
Abimin sırtına binip uçmaya bayılır o ders çalışırken sürekli ona özenir ve dersinin ortasında pat diye üzerine atlardım boğuşurduk, beni ısırmaya bayılırdı. 
Dayımlar uğrardı hep, her şeye rağmen mutluyduk.
Annem ve babam çalışır ablam hem bana hem abime bakardı. 
İnsanın hem abisi hem ablası olması inanılmaz bir şey.
Annemden sabrı, ablamdan aşkı, abimden hep çocuk ruhlu kalışı, babamdan da merhameti öğrendim ben. 
Ve sanırım hepsinden birer tane özellik bana da geçti. 
Eski albümleri karıştırırken rastladım bunlara ve daha nicesine... 
Mutluydum. Çok farklı bir mutluluktu o zamanki. 
Hiç yaşayamayacağım bir mutluluktu. 
Şimdi daha kalabalık ve huzur dolu olsakta o zaman bir başkaydı. 
Çok başka. Sanki o zamanlar her şey çilek gibi kokuyordu. 

Fotoğraflara baktığımda yılların nasıl su gibi akıp geçtiğini bir kez daha anladım.

Kimse kimseyi kırmasın. Hayat o kadar kısa ki...
Dün hayatta olan birinin yarın hayatta olmayacağını bilmek o kadar acıtıyor ki canımı
O kadar pişmanım ki bazı şeylere
Ruhum o kadar sıkışık ki
Oysa ki bir kaç sene öncesine kadar yaptığı salıncakta sallanıyordum.
Sahil kenarında bana bir şeyler anlatmıştı
Çarşı da sarılmış
Yeğenini belki de son kez koklamıştı...
Mezarının başında o kadar direndim ki,
Ağlamaya utandım
Belki hissedip üzülürdü...


... yıllar bizi kovalıyor sanki... her şeyin kıymetini hayatta iken bilelim....

Sonrasında çok pişman olabiliyorsunuz...
Onun resmini buraya koyamadım, her gördüğümde daha kötü olmaktan korkuyorum.
Rahat uyu Dayıcığım...

Yorumlar

Popüler Yayınlar