Aşk kör bir çukurda şimdi
Aşk insanoğlunu çoktan terketti. Bir daha asla geri dönmemek
üzere. Hepiniz inanıyor musunuz hala var olduğuna? Leyla ve Mecnun’un,
Ferhat ile Şirin’in gerçekliğine? Evet inanıyorsunuz. İnanmak istiyorsunuz. Aşk
asırlar önce silinip gitti. Kör çukuruna çekilip dünyadan kendini men etti.
Peki dünyada dolanan ‘Aşk’ adı altındaki, zorba, kaba ve melankolik olan şey
neydi? Hepimizin bir ya da birden çok ağına takıldığı. İnsanlar çok kolay kanıp
çok kolay seviyorlar. Sevmenin ne olduğunu henüz bilmeden. Sevgi; bir çocuğun
kalbindeki heyecan verici saflık. Aşk ise bulutlar da kanatsız dolaşmak. İkisi
de şeffaflık, ikisi de mutluluk. Peki mutluluk bu dünyanın neresinde? Hangi
şehrinde? Hangi ülkesinde? Hangi cennetinde? Aşkın bile kaçtığı bu dünyanın asıl
mutluluk kaynağı nerede? Siz aşkı ortalık yerde yaşarken aşk, karanlık ve kör
çukurunda acı çekiyor. Çünkü gerçekten insanlar aşkın ne demek olduğunu
bilmiyor. Onu çok kolay harcayıp her önüne gelene dağıtıp parçalara
ayırıyorlar. Halbuki aşk; acı çekiyor. Aşk acıyor. Aşk ölüyor. Çukurunca
sessizce kaderine terk edilmiş. Çaresiz ve sessizce kabulleniyor gerçekleri. Dünya onu kabul etmiyor, hele insanlar hiç! Aşk, kendini kandırılmış hissediyor. Bağırıyor. Ağlıyor. Çığlıklarıyla kendi yarattığı çukurunu cehenneme çeviriyor. Kendi
kendini yakıp küle çeviriyor. Kimse duymuyor bile sesini. Aşk ölüyor. Yavaş
yavaş. Biz insanlar da ölmüş olan bir şeyi yeniden hayata döndürmeye çabalıyoruz.
Duygu KARA
Yorumlar
Yorum Gönder