Gece güneşi
Her gün aynı ağaca çıkıp gökyüzünün güzelliklerine bakıp
tekrar evine geri dönüyordu. Onu gökyüzünden çağıran bir şeyler vardı. Herkes
uyuduğunda o, evlerinin yakınındaki büyük ağaca çıkıp gökyüzündeki hayaller
alemine yolculuk yapıyordu. Ne odasındaki oyuncaklar ne de pahalı bebekler onu
cezbediyordu. Halbuki onun yaşındaki arkadaşları oyuncakları ile oynayıp
sıcacık yataklarında uyuyorlardı. O ise dışarısının soğuğuna aldırmayıp
oyuncaklarından vazgeçiyordu. Daha güzel şeyler de vardı. Evet o güzel şeyler
onun için gökyüzündeydi! Ay’ın gülen yüzüne bakıp onun şarkılarını dinlerdi.
Yıldızların dansına şahit olup onlar gibi parlamayı umardı. Tıpkı gece çıkan
bir güneş gibiydi. Belki de Gece Güneşiydi... Geceleri ağaçta oturup kuşlarla
konuşurdu. Ağaç onun için evinden bile değerli, odasından bile sıcaktı. Aylar
mevsimleri mevsimler ise yılları kovalıyordu. Gökyüzüne baktığında aklındaki
her şeyi unutuyor, sadece huzurun kokusunu içine çekip ciğerlerine
dolduruyordu. Onun en yakın arkadaşı daima ağaçlar, kuşlar ve gökyüzü olmuştu
ve sonsuza kadar da böyle sürecekti. Bu sırrı kimseye anlatmamıştı. Anlatamazdı
da...
***

"Gece güneşi ve yıldızlar
Birbirlerine şarkılar söylediler
Ay tüm gülümsemesiyle
Işık saçtı tüm hayallere"
Duygu KARA
Yorumlar
Yorum Gönder