
Dur sevgilim! Yüce Maria bizi gözlüyor!... Sevgisini bize mi
sunacak yoksa? Hayır bu imkansız! Yüreği kan ağlıyor. Çığlıklarını duyabiliyor
musun? Kaçış yollarındaki taşlardan tanrı onu korusun! Sevgisi tüm kainata
yeten bir papatya o! Evet o papatyanın vücut bulmuş hali! Ah maria... Yine mi
üzgünsün? Yoksa çiçeklerini aşk için mi koparıyorlar? Göremiyorlar mı senin
acını? Hissedemiyorlar mı kalbindeki yarayı? Gözyaşlarını yağmur mu sanıyorlar
yoksa? Seni göremiyorlar mı? Hangi hikayedesin maria? Hangi hikayede kayboldu
çocukluğun? Nerede yitirdin bakire vücudunu? El değmemiş çocuksu kalbini?
Kimler el sürdü sana? Kimler kaçırdı seni. Kimler bu hayattan kan kusmanı
sağladı? Kimler gözlerine sözlerine ve düşlerine ip bağlayarak seni bir
uçurumdan attı. Söyle bana Maria! Kimler yaptı bunu sana? Nedir bu bulutsu
renginin altındaki gizem? Kimlere söyleyemedin sırrını, kimler anlamadı acını?
Ah maria... Üşüdü mü o minicik ellerin. Günah dolu vücudun şimdi soğuğa mı
esir? Kimseler bakmıyor o güzel yüzüne. Tüm bulutları üzerine çekip kendini
kaybetme maria!
Acını hissediyorum
iliklerimde... Maria.. Sevgini bizim bu aciz bedenlerimize sun! Bizi kutsa...
Maria... Kaldır başını yağmurlardan vazgeç.. Bizi kolla ve güneşi üzerimize
yönelt! Gözyaşlarınla bizi kana bulama... Ah maria.. Sayende ölümü ve hüznü
iliklerimde hissediyorum.. Sayende maria.. Sayende hüzün ve mutluluğun
birbirinden ayrıldığını biliyorum. Sayende sonbaharın sarı, ilkbaharın yeşil,
gökyüzünün mavi, gecenin siyah olduğunu biliyorum. Sayende çok şey biliyorum
maria... Hüznünü de hissediyorum, gözyaşlarını da.. Sen beni tanımasan da
kalbindeki sevgi dolu pırlantayı paramparça edip üzerimize dökeceğini de
biliyorum... Hadi sevgilim, gidelim ve maria’yı şimdilik hüznüyle bırakalım.
Onun hüznü bizim kalplerimize bir ok gibi saplanıp kaldı nasıl olsa... Her
yerde bizi izliyor ne yapsak bizi görüyor ve kalplerimizin içini ezbere
biliyor.
Duygu KARA
Yorumlar
Yorum Gönder